7 Şubat 2012 Salı

denden ama,, ne yapayım?

'denden'den nefret ediyoruz. onun kolaylığını, tekrara sürükleyişini, hızlıdan ziyade 'fast' kadar sahte oluşunu sevmiyoruz.

ama,
özlemeden de edemiyoruz be! nasıl hissettiğini, nasıl hissettirdiği hatırladığı sürece insan, özlüyor; herkes hemfikir değil mi?


"bitti, bundan sonra ne yüzsüzlüğüme ne de içimi acıtan ama senin insani yönlerine ulaşamayan sözlerime tanıklık ediceksin.. yoruldum. bitiriyorum."

acıdı, bundan sonra ne güzel kelimelerin, ne dost yüreğin, ne de samimi özlemelerin var.. aşkı karşılayamama beceriksizliğimle yordum seni. acıyor içimdeki tüm açık yaralar şimdi..

sana aşık değilim. senden hoşlanıyor da değilim.
bunların çok daha ötesinde bir yerdeyim.




sadece özlüyorum.


utangaçlığını, sakar ellerini, çok konuşmadığını iddia edip yanımda şakımanı..
özlüyorum seni m.a.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

çayda eriyen şeker